25 Ocak 2011 Salı

Özürler diler büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim...

Yazdıklarımı takip eden sevgili gençler sözüm sizleredir iyi dinleyiniz...

Bu aralar bloguma neden artık yazmadığımı ya da yazamadığımı soran bir çok mail ve yorum alıyorum. Öncelikle blogumu takip eden herkeslerden özür diliyorum ve kendilerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum ve değinmek istediğim konuya geliyorum dostlar.

Yaklaşık bir aydır yazamıyorum çünkü gerçekten çok yoğunum . "Erasmus öğrencisi de yoğun mu olurmuş arkadaş yeme bizi" diyen seslerinizi duyar gibiyim. Sevgili gençler bakınız eğer TU Berlin de bir Erasmus öğrencisi iseniz aynı zamanda bir de bu öğrenciliğinizi Gemi inşa alanında yaparak taçlandırdıysanız e bi de benim aldığım dersleri alıp son noktayı da koyduysanız ödevden başınızı kaldıramıyorsunuz. Bakınız canlı şahidiyim. ''Arkadaş bana ECTS lazım değil ben okulum uzatırım amaan çok da dert değil'' diyemediğimden gereken her ödevi yapmak zorundayım ve aynı zamanda da sınavları vermek zorundayım. Aslında zorunda değilim sevgili okur ama ben zorundaymışım gibi hissediyorum. Neyse bakınız bu nedenlerden dolayı uzun zamandır sizlere yazamıyorum ama anlatıcak çooooooook fazla şeyim var.

Sevgili dostlar bu anlatıcaklarımı sadece başlıklar halinde vererek daha sonra açıklamalarda bulunucam sana ama biraz sabretmeni diliyorum. Biliyorum sen de Erasmus olacaksın yakın zamanda heyecanlısın geleceğin ülke hakkında hatta şehir hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyosun ama biraz sabret sevgili okur az kaldı...

Dostlar sevdiceğim geldi biliyo musunuz? Bir hafta deli gibi eğlendik gezdik tozduk hasret giderdik. Yılbaşına da beraber girdik. Bir haftada Berlin'de yapılabilecek ne varsa hepsini yaptık deli gibi de eğlendik. Ama bir ay önceydi bunlar şimdi yine ayrıyız. Hüzün basar insanı sevgili okur. Oturur saatlerce tavan seansı yaparsın, özlersin, dokunmak istersin... Tavan seansı mı ne? hani yatağına uzanıp gözlerini tavana diker saatlerce onu düşünürsün ya. Hah işte ben ona tavan seansı diyorum. Neyse dostlar daha fazla hüzünlenmeden yavaştan sesimizi kısarak kapatalım konuyu. Daha sonra bu bir haftayla ilgili ayrıntılı bilgi verip gidilen mekanlar hakkında gezilip görülen yerler hakkında seni bilgilendireceğim.

Bak yılbaşı dedim ya yukarda onunla ilgili de saatlerce konusabilirim burda sen beni dinliyormuşsuncasına (ne kompleks bi kelime oldu bu arkadaş yahu ). Sen sonradan okuyorsun gerçi ama olsun ben yine de sen karşımdaymışcasına anlatırım burda sana, için rahat olsun senin.

Erasmus isen ve Facebook'un yoksa vay haline dostum. Olaylardan en son senin haberin olur hatta bazen haberin bile olmaz tesadüfen karşılaşırsın insanlarla, etrafta her gün şu sesleri duyarsın "e senin de bir Facebook' un olsun senin de her şeyden haberin olsun","ben Facebook popüler olmadan önce aldım ki hesabımı senin haberin yok","Facebook'un olsun dünyadan haberin olsun". Hala Facebook' un bu dünyaya olan hakimiyetine gerçekten çok derin bir antipatim var ama gerçekten şartlar ve ortam insanı zorluyor. İnanılır gibi değil. Sanıyorum ki pes edeceğim. Ay bayilazağum!

Odamda artık bir televizyonum var hemi de koskocaman. Onun da hikayesini anlatıcam sana unutturma bana sakın.

Sana daha önce yurtta sürekli langırt oynadığımdan bahsetmiştim yanılmıyorsam, artık langırtta rakip tanımıyorum afedersin deli gibi langırt oynuyorum öyle böyle değil görmen lazım yani anlatmakla olmaz. Turnuva var okulda katılmayı düşünüyorum güzel bi takım arkadaşı bulursam. Bulmak kolay ama oyuncuların okuldaki bizim gemi inşa çizim, paylaşım, çalışma vs. vs. daha önce anlattığım salona üye olması gerekiyor bu konudaki gelişmelerden seni haberdar edicem daha sonra. (Bu arada yurda ilk geldiğim zamanlarda katıldığım bi turnuvadan 10€ luk içki 5€ luk da çamaşır yıkama kartı kuponu kazandığımı söylemeden edemeyeceğim açıkcası!) Yurtta da tekrardan ödüllü turnuva düzenlemek için kolalrı sıvadık ondan da bahsedicem ilerde.

Sevgili dostlar anlayacağınız anlatacak çok şeyim var bu başlıkların dışında aklıma gelen ama yazamadığım çok fazla şey var ama gerçekten şimdi gitmem lazım yarın saat 10' da dersim var e malum benim yurdum okula 1 saat uzaklıkta dolayısıyla 9' da evden çıkmam lazım e saat de bir oldu burda sütümü de içtim gidip yatayım artıkın izninle.


Hadi kalın sağlıcakla dostlar en güzel günler sizinle olsun...