25 Mayıs 2011 Çarşamba

World Business Dialogue

Evet sevgili gençler artık sizlere World Business Dialogue efsanesinden bahsetmenin vakti geldi sanıyorum.Yazıma başlarken WBD hakkında daha önce yaptığım bir yorumu buraya aynen kopyala yapıştır yaparak,yazının ana fikrini vermek istiyorum öncelikle...
"14th WBD was my first, but absolutely not the last time... That was amazing guys! That was not so formal, but also not so informal. That was like jelly! Not liquid, but also not solid... Anyway that was amazing, thank you very much for everything... See you next year."

Evet Sevgili dostlar, ''iyi de arkadaşım WBD nedir? Hele bir açıkla yahu!'' dediğinizi duyar gibiyim o yüzden uzatmadan başlıyorum hemen.

Efendim WBD bu yıl genel hatlarıyla 15-16-17 Mart tarihleri arasında Almanya'nın Köln şehrinde, Köln Üniversitesi tarafından yaklaşık olarak 25 yıldır düzenlenen ve Avrupa'nın en büyük öğrenci organizasyonu olarak dünyaya nam salmış, iş dünyasının otuza yakın önemli ismini 2 gün boyunca, 60 farklı ülkeden 300 öğrenci ve 300 profesyonel ile buluşturan güzide organizasyondur.

Bu organizasyonda her yıl farklı bir tema ele alınıp, bu tema üzerinden seçilen alt başlıklarla yürütülen 4 farklı muhteşem panel, ve buna ek olarak birçok keynote, söyleşi ve aynı zamanda tüm bunlara da ek olarak business yoga, rotation dinner gibi güzel ve ilginç aktiviteler bulunmaktadır efenim. Normal zamanda dinlemeyi, konuşmayı bırakın internet üzerinden bile kendilerine ulaşamayacağınız insanların tecrübelerini, anlattılarını, verdikleri değerli bilgileri dinlemek inanın paha biçilemez.

16-17 Mart tarihleri arasında paneller, keynotelar, söyleşiler vs. yapılırken gençler aynı zamanda ayın 15inde kariyer fuarı bulunmaktadır ki bir çok önemli sektörden önemli şirketlerin katıldığı bu fuar vasıtasıyla iş dünyasının önemli isimleriyle iletişim kurabilmenin yanında, bu şirketlerin uzmanlarıyla bir araya gelmek ve staj-iş başvurularında bulunabilmek mümkündür.

Yukarıda da bahsettiğim üzere bu organizasyon formal olduğu kadar aynı zamanda olabildiğince de informaldı efendim. Şöyle ki; sizlere 13 Mart, 14 Mart ve 18 Mart tarihlerinde çeşitli şehir gezileri ( gezilmesi gereken turistik yerler), ve bunun yanı sıra şehirdeki önemli firmalarda ( Ford, Lanxess, DHLvs.) gezi fırsatları sunuluyor. Aynı zamanda tüm bunlara da ek olarak resmi bir günü aniden informal yapan 16 ve 17 Mart gün sonu partileri oluyor efendim.

Katılım ücreti (paneller, 4-5 günlük konaklama, 4 günlük yiyecek masrafları) normalde 100€ dur. Fakat eğer ki organizasyonun planlandığı süre zarfında Almanya'da öğrenci durumunda iseniz ( Erasmus dahil ) katılım ücreti 50€ oluyor. Aynı zamanda organizasyonun sizlere sağladığı bir diğer önemli olanak da şu; eğer  güzel, yaratıcı bir çalışma ile sponsor başvurusunda bulunursanız, ulaşım masraflarınız organizasyon tarafından karşılanıyor.


Efendiiiim şimdi gelelim en önemli noktaya. İyi güzel de bu organizasyona nasıl katılacaksınız? Ya da katılma hakkını nasıl elde edeceksiniz ?

Sevgili gençler buradaki en üzücü nokta şu ki, her başvuran bu organizasyona katılamıyor. Öncelikle başvurunuzu yapıyorsunuz, sıkı bir elemeden geçiriliyorsunuz ve daha sonra dünya çapında 60 ülkeden başvuru yapan yaklaşık 3000 kadar öğrenci içinden ilk 300e seçildiyseniz eğer, bu organizasyona katılma hakkını elde ediyorsunuz.

Gençler aynı zamanda en önemli noktayı söylemeyi unuttum. Organizasyonda her şey tamamiyla ingilizcedir. Bilginize...

Gelelim birazcık da organizasyon hakkındaki benim fikirlerime...

Öncelikle başvurumu yapıp seçildiğimi öğrendikten sonraki dönemde, sorularımı sıkılmadan yanıtlayan uluslar arası ilişkiler takımına gerçekten bir teşekkür etmem gerek sanırım. Havaalanında karşılanmamdan tutun, bir hafta boyunca orada bizimle ilgilenen ve organizasyonun en güzel şekilde sonuçlanması için gerçekten gece gündüz çalışan destek takımına da ayrı teşekkürlerimi sunuyorum. Gerçekten hepsi muhteşem insanlardı.

Şimdi efendim öncelikle bu güzide organizasyona katılmak gerçekten son derece eğlenceli, son derece yararlı ve son derece özeldi diyebilirim. Şöyle ki efendim, havaalanından kalacağım hostele Mercedes Viano VIP aracıyla getirildim. E gelin de özel hissetmeyin kendiniz. Olcak iş mi ? Döverler adamı...

Neyse bu organizasyon süresince dünyanın dört bir yanından, gerçekten adını sanını bile duymadığınız birçok ülkeden insanla (öğrenci, çalışan, yönetici vs. ) tanışma fırsatınız oluyor. Kültürel kaynaşma ve paylaşım açısından gerçekten muhteşem bir çeşitlilik. 60 ülke diyorum şaka değil sevgili okur bildiğin 60 ülke...

Yemekler çok güzeldi. Hele ki son gün "party of nations" diye bir parti vardı ki her ülkeden yemekler, biralar, kıyafetler... Tek kelimeyle muhteşemdi. Bu iki günün sonundaki partilerde, organizasyonun sponsorlarından biri olan bir içki firması sayesinde, içme olanağınız olan tüm kokteyllerden ücretsiz içebilme şansınız var. Aynı zamanda organizasyon süresi boyunca (3 gün), her türlü içeceği ücretsiz içme şansınız bulunuyor. Sonuç olarak yeme içme açısından da başarılıydı.

Evet Sevgili gençler şimdilik aklıma gelenler bunlar, arada yine aklıma gelen bir şeyler olursa çekinmeden bu yazımı editlerim ben siz raaad olun.

Buyrunuz incelemeniz için siz güzel insanlara bir kaç link...

Resmi site için...http://www.world-business-dialogue.com/
Facebook sayfası için...http://www.facebook.com/WorldBusinessDialogueCologne

Hepiniz sağlıcakla kalın. Hadi bakalım...



















.

24 Mayıs 2011 Salı

Her yer Polen.. Her taraf Polen.. Sağ sol Polen.. hep Polen Hep Polen..

Arkadaş günümüz Almanya'sında ağaçlar uluorta çiftleşiyor. Yani öyle böyle değil millet polenini ortaya salıyor ooh sonra kim kime dum duma. İnanır mısın kimin eli kimin cebinde belli değil. Evet evet kavak ağaçlarından bahsediyorum sevgili okur. Bu ağaçlardan dolayıdır ki bulunduğumuz ortamda sokakta yürümek bir hayli zor.

'' Bu arada ek bilgi gençler; sanıldığı üzere erkek kavak ağaçları polen yaymazlar. Yalnızca dişi kavak ağaçları polen yayarlar ve tabiki açık ve net bir şekilde dişi kavakların bu polen yayma işlemi çiftleşmek için değildir. Dişi kavaklar yalnızca ileride yeni, güzel, minik kavakcıklar olacak olan tohumları  uzak diyarlara taşımak  amacıyla bu pamukcukları bi nevi paraşüt gibi kullanırlar. ''

Bu ara bilgiyi de verdikten sonra ilk cümlede söylediğimiz çiftleşme olayının yalnızca okuyucuyu etkilemek ve sanki burda çok önemli bir dedikodu anlatılacakmış hissiyatını yaratmaktır. Neyse efendim, yukarıda da söylediğimiz gibi an itibariyle sınırları dahilinde bulunduğumuz Berlin dolaylarında mayıs ayında bu polenlerden dolayı sokakta yürümek  kışın deli gibi kar yağarken tipide yürümek gibi bişi. Yani şöyle ki; mesela zaman kavramınız olmasa sabah kalktığınız anda dışarıda bu beyaz polenleri görseniz inanın bana kar yağıyor sanarsınız zira buradaki polenler bildiğiniz üç beş tane değil, aksine bildiğiniz metrekareye 3-5 ton arası falan düşüyor sanırım. Evet baya bi salladım. Ama o kadar olmasa da hatırı sayılır bi tonajda düşüyor heralde.

Neyse efendim cidden abartmıyorum, tamam sayıları abartıyorum ama hakkında yazı yazmak için polenleri seçtiğime göre bakınız dikkate değer bir sorunla karşı karşıyayız yani lütfen. Bu durumun alerjisi olanlar için büyük bir sorun olmasını geçtim, arkadaş benim için de çok büyük bir sorun. Yemin ederim nefes almaya, hapşurmaya korkuyorum yani. Hayır tam böyle büyükçe bir nefes alıyoruz ya hani, heh işte tam o sırada ağzıma burnuma girecekler diye yaşamsal faaliyetlerimi kısıtlıyorum. Bu ne arkadaş yahu! Herkes polenine sahip çıksın. Olmadı icabında  kökünden keseriz yani ona göre... Ayağınızı denk alın len.

Size çok ilginç bişiden daha bahsetmek istiyorum sevgili dostlar ama gerçekten çok ilginç. Hatta bence bariz bi şekilde bilimsel bir araştırma falan yapılmalı bu konuda yani öyle böyle değil. Bakınız gençler sokakta havada kafasına göre rotasız bi şekilde uçan milyonlarca polen var ama bunlardan hiçbiri bir insanın saçına konmuyor arkadaşım. Çok ilginç değil mi ? Yani yolda giderken o kadar polenin içinden geçiyoruz, bu kadar çok polen var,  her taraf bembeyaz, adeta kar yağıyor ama gel gör ki bu polenler kimsenin saçına iniş yapmıyor. Çok ilginç bence! Hemen araştırılsın !!!

Bugün de baya bi saçmaladık... Neyse hadi gittim ben. Kalın sağlıcakla...