6 Ekim 2010 Çarşamba

İkinci Gün

İkinci günümüzde yurdumuzdan sorumlu insanın yanına gittik, kontratı imzaladık, depozitle birlikte 400€ cuk verdik, çıktık geldik odamıza efendim. Yalnız oda ki ne oda 30 m2 ve işin komik tarafı ben bu odanın yalnızca 15 m2sini falan kullanıyorum boşu boşuna bu odaya 200 € veriyorum. Neymiş efendim büyükmüş, neymiş efendim balkonu varmış. E ben bu odada at yatırmayacağım çok afedersiniz, arabamı odanın içine parketmeyeceğim ki parkedecek bi arabam da yok zaten, sadece geceleri yatmak için kullanacağım. Bunu daha sonra çok sevgili Miss Kersten hanımefendiye(!) söylediğimde bana kontratı imzaladın bi kere en az 3 ay burada kalmak zorundasın dedi. Neyse artık balkonda da halı yıkarız madem...

Sevgili dostlar sizlere tavsiyem; sakın ama sakın odanızı görmeden kontratı imzalamayın. He bi de yurdum, okuluma 50 dakika uzaklıkta ya o da üstüne tuz biber. Neyse kontratı iptal ettik Miss Kersten bize 3 ay sonra şöyle güzel 140-150€ arası bi oda bulacağına dair garanti verdi. Bu konuyu da burada kapattık efendim.

Sonra hemen okulumuza gittik. Erasmus hoşgeldin toplantısına katıldık. İnsanlarla tanıştık, muhabbet ettik, güldük, eğlendik.

Bu da toplantıdan bir kare sevgili dostlar. Sadce benim önümdeki tarafı görebiliyorsunuz siz, bunun iki katı da arka tarafta var onu da hesaba katmak lazım. 482 Erasmus öğrencisi şu anda TU Berlin'de Erasmus yapıyor onu da belirtelim.



Daha sonra işin sıkıcı kısmında okulla ilgili işleri hallettik efendim. Semester Ticket denen bi olay var Türkiye'deki aylık akbil gibi düşünün ama bu 6 aylık akbil ve 162 € cuk ödedikten sonra istediğiniz taşıma aracına kafanıza göre binebilme hakkını elde ediyorsunuz. Berlin sınırları içinde...

Bu arada taşıma aracı demişken ben böyle tıkırında işleyen bir transport sistemi görmedim sevgili okur. Tram, U-Bahn, S-Bahn, otobüs vs. gitmek istediğiniz en ücra köşeye bile bu araçlardan bir tane bulabilirsiniz. Berlin sınırları içinde kaybolmak gibi bir lüksünüz yok çok afedersiniz Berlin'de kaybolan zihinsel engellidir bunu da söylemek istiyorum belirteyim de içimde kalmasın.

Türkiye'deki gibi mahalle ismi, cadde ismi, sokak ismi, apartman adı, apartman numarası, posta kodu, ilçe adı gibi kombinasyonlarla gideceğiniz yeri aramıyorsunuz, burda sadce cadde adı ve apartman numarası yeterli dolayısıyla aradığınız yeri kesinlikle ama kesinlikle rahatlıkla bulabilirsiniz. Dediğim gibi bulamamanız için zihinsel engelli olmanız gerekli.

Neyse dostlar biz konumuza dönelim bu semester ticket zımbırtısını da aldıktan sonra aylık 65€ olan zorunlu sağlık sigortasını yaptırmaya gittik kağıtları imzaladık sigorta kağıdımızı aldık ve artık TU-Berlin'in resmi bir öğrencisi olabilmek için evraklarımızı teslim ettik.

Daha sonra tanışıp, konuşup, gülüştüğümüz Erasmuslularla TU Berlin'in Telekom binasının 20. katındaki kafeye çıktık fakat özel bir toplantı sebebiyle kapalıymış sevgili dostlar biz de madem buraya kadar geldik fotograf çekelim dedik buyrunuz efendim...
                                
                                            



E madem amacımız bir şeyler içmekti o zaman gidip de içelim mantığıyla çıkıp telekom binasına yakın bir kafeye gittik sevgili dostlar. Bakınız bunlar da ilk Erasmuscular...


Bişiler içip, muhabbet edip, tanışıp, kaynaştık daha sonra çıkıp  Oranienburgerstraße'deki artcenter a gittik sevgili dostlar "Tacheles" Burası şöyle bir yer efendim; 5 katlı bi harabe ve her katında insanlar sanat yapıyor ve gerçekten muhteşem işler çıkarıyorlar hayran olmamak inan bana elde değil.

Bir kaç foto buyrunuz...





Efendim bu sanat demir parçalarını birleştirip güzel işler yapmak üzerine ama içerde sadece bu işi yapan yok, resimden müziğe, fotografa her türlü işi görebilirsiniz. İçerde genellikle kadınların sex kölesi olarak kullanılması üzerine fotograflar var bunun sebebini anlamadım ama gayet güzel ve anlamlı resimler insana çok şey anlatıyor. İçerde ayrıca boş bir duvar göremezsin sevgili okur her duvar üzerinde bir grafiti ya da gayet guzel yapılmış resim barındırıyor. Gidip görmeniz tavsiyue edilir...

Tacheles'in en üst katında Alexander Rodin 'in bir galerisi vardı sevgili dostlar ve karşısında en çok vakit geçirdiğim resmi seçip sizlere anlatmak istedim.






Sevgili okur bu resme dikaktli baktığınızda, Çin seddinden ikinci dünya savaşına, 11 Eylül' den antik Roma' ya, Mısırdan Irak' a kadar günümüze kadar olmuş önemli olaylardan ve günümüzdeki önemli mekanlardan bir kareyi Ressamın parmakları arasında bulabilirsiniz...

Tacheles'den çıkıp yandaki ilginç bara girdik sevgili dostlar şöyle ilginç bir ortam bakınız...


Açık havada gayet güzel, hoş bir atmosfer gidip görülesi bir şeyler içilesi sevgili dostlar tavsiye edilir...


Yazımın sonunda  I support TACHELES demek istiyorum neden böyle dediğimi internet sitesinden fazlasıyla bilgi alarak anlayabilirsiniz.

Buyrunuz bu da internet sitesi   http://super.tacheles.de/cms/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder